24 Sep
1-Site, Apt., ve açık alanlarında SAHİPLİ, SAHİPSİZ hayvanlara dair yasal bilgilendirme

SİTE YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞINA    

Site yönetiminizce, ‘Yönetim planının 18. Maddesi’ dayanak gösterilip EVLERDE bakılan SAHİPLİ hayvanlar ve aynı gerekçeler ile sahipsiz hayvanların da acı ve ıstırap çekmesine neden olacak aç susuz bırakılıp, beslenmelerinin engellenip, yaşam ortamlarından uzaklaştırılmaya çalışılıp kötü muameleyle yaşam haklarının ihlal edildiğine dair bilgiler ulaşmaktadır.

 Öncelikle, Kat Mülkiyeti Kanunu” ve “YÖNETİM PLANLARINDA’’ yer alan hayvanlarla ilgili 18. maddenin açılımını ve TBMM de kabul edilmiş 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ile Türk Ceza Kanununda yapılan düzenlemeye ilişkin ilgili maddeleri ve diğer ilgili kanun ve mevzuatlara yönelik yazımızı bilgilerinize sunarız

 Sahipli –sahipsiz tüm hayvanların hakları 7332 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ile Türk Ceza Kanunu kapsamında yasal güvence altına alınmıştır.

1-“Kat Mülkiyeti Kanunu” ve “YÖNETİM PLANLARINDA’’ yer alan ‘’bağımsız bölümleri ile eklentilerinde ve ortak alan yerlerde kedi, köpek, tavşan kümes hayvanı gibi hayvanları barındıramaz ve besleyemez’’ ifadesinde;  kişilerin SAHİBİ oldukları kedi, köpek, kuş, tavuk vb SAHİPLİ hayvanlarını ortak kullanım alanı ve/veya eklentisinde kümes kurup, kulübe vs vs koyup orada bakamaz, besleyemez, yasak denilmektedir. Kanun yapıcı, ‘’beslemek’’ kelimesiyle doyurmayı değil; SAHİPLİ bir hayvan için ortak kullanım alanına yaşama ortamı yapılıp sürekli orada BAKILAMAYACAĞINI ifade etmiştir. İnsanlar çoğu kez, “evimizde köpek besliyoruz, kedi besliyoruz” derler, “çiftliğimizde koyun-keçi besliyoruz” derler, bunu sahip olmayı anlatmak için kullanırlar. Yani ‘’beslenemez’’ kelimesi doyurmayı değil ‘’ bakmayı- sahip olmayı’’ ifade etmektedir. Özetle, Kat Mülkiyeti Kanununda yer alan ‘’hayvan beslenemez’’ maddesiyle kimse SAHİBİ olduğu bir HAYVANI ortak kullanım alanı veya eklentisi olan bir yere KÜMES KURUP, KULUBE KOYUP yaşam alanı kurup sürekli orada besleyip, bakamaz. Kişilerin ortak kullanım alanı olan bir yeri kendi kişisel tercihi ile zevk için hobi alanı kurup özel olarak kullanamayacağı gibi..  Kat Mülkiyeti Kanununda yer alan bu maddenin yukarıda izah ettiğimiz açılımı  dışında, kişilerin SAHİBİ oldukları hayvanları kendi mülkiyetlerinde veya kendi mülkiyetlerinin bahçeli alanlarında bakması anayasal bir HAKTIR. Bu durum kimseyi bağlamaz, bu maddeden hareketle hayvan sahiplerinin KİŞİLİK HAKLARI- TEMEL HAK ve ÖZGÜRLÜKLERİ de kısıtlanamaz. Temel hak ve hürriyetler ile kişilik hakları konusunda düzenlemelerin 'İnsan'ı konu aldığı şüphesizdir. Ancak 'İnsan'ın çevresinden ve doğadan soyutlanarak tek başına ele alınması insanı tanımlamak için yeterli olamaz. İnsan Dünya'da tek başına değildir. Dünya, hayvanı ile, bitkisi ile diğer canlılar ile paylaştığımız yaşam alanımızdır. Sitelerin bahçe ve açık alanları, sokaklar, parklar hayvanların YAŞAMA ORTAMIDIR. Bu ortamlar SAHİPSİZ hayvanların yaşama ortamıdır.

2-Kat Mülkiyeti Kanunu ve Yönetim planlarında yer alan bu madde SAHİPSİZ hayvanları da kapsamaz. Çünkü; 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu 3. MADDESİ hayvanların YAŞAM ORTAMINI “Bir hayvanın veya hayvan topluluğunun doğal olarak yaşadığı yeri ifade eder” olarak tarif edip, özel-genel mülkiyet tarif etmeden sahipsiz hayvanların kendi güdü ve yetenekleriyle kendilerine yaşam ortamı olarak benimsedikleri tüm açık alanları onların ‘’yaşama ortamı’’ olarak tanımlamış ve bu ortamlarda insani, vicdani duygularıyla mama ve su koyma gibi faaliyetlerle kişiler ve belediyeler tarafından beslenip doyurulmalarını’’’ 4. ve 21. Maddeleriyle hükme bağlanmıştır. Ayrıca, İçişleri Bakanlığı ve Çevre Şehircilik İklim Değişikliği Bakanlığınca yayınlanan ikincil mevzuatlarla da sahipsiz hayvanların beslenmesi ve korunmasına ilişkin tüm bu hususlar TEŞVİK EDİLMEKTEDİR. 

İçişleri Bakanlığı 11172 Sayılı ‘’ Hayvanlarının Korunması’’ ve 7486 sayılı Beslemeler için olan Genelge talimatlarıyla sokak hayvanlarının bulunduğu park, bahçe gibi HER YERDE beslenmeleri için düzenli olarak mama ve su bırakılması;  2559222 sayılı Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Genelgesi ''Madde 10- Sahipsiz hayvanlardan yiyecek bulmakta zorlananlar için konutlar ve insan ikametine mahsus diğer yerler ile trafik güvenliğini tehdit etmeyecek noktalarda düzenli olarak hayvanlara uygun, çabuk bozulmayan yiyecek ve su bulundurulması,''' talimatları yer almıştır. Kişilerin kendi mülkiyetlerinde SAHİPLİ hayvanlarına bakması,  apt-site, ortak alanı olan bahçelerini kendilerine yaşam ortamı olarak benimsemiş SAHİPSİZ kedi, köpek, kuş vb hayvanlara mama ve su vermesi yasal HAKTIR. Yönetim planında kast edilen ‘’hayvan beslenemez ‘’ ifadesiyle hiç kimse sahibi olduğu ortak alanlara kulübe, kümes vb yaşam alanı oluşturulup bakamaz ’’ . Sahipli ve sahipsiz hayvanların yaşam hakları ve beslenmesi hususları TCK ile korunan, devlet tarafından TEŞVİK edilen uygulamalardır.   Ayrıca kanun maddeleri sözleşmelerin önündedir. Yönetim planı ise sadece bir sözleşmedir.

3- Kanun, 5/1 maddesi 'Bir hayvanı, bakımının gerektirdiği yaygın eğitim programına katılarak sahiplenen veya ona bakan kişi, hayvanı barındırmak, hayvanın türüne uygun olan etolojik ihtiyaçlarını temin etmek, sağlığına dikkat etmek, insan, hayvan ve çevre sağlığı açısından gerekli tüm önlemleri almakla yükümlüdür.' Hükmüyle insana, hayvanların korunması yönünden yükümlülükler yüklemiştir. İnsanların yapmış oldukları düzenlemelerin ve bu kapsamda kişiler arasındaki sözleşmelerin, hayvanların korunmasına yönelik olarak, kanun tarafından öngörülen yükümlülüklere aykırı olamaz. Yönetim planı ise sadece bir sözleşmedir ve bu sözleşmeyle yukarıda açıklanan maddelerin çarpıtılıp hayvan sahiplerine duygusal bağ kurdukları hayvanlarıyla ilgili hukuksuz yasaklar konulup, tehdit ve taciz ile sindirilmeye çalışılması SUÇTUR.! Hayvan sahiplerinin de özgürlüklerini ve haklarının kısıtlanmaya çalışılması anlamına gelen bu eylemler, 6284 sayılı Ailenin Korunması Kanunu’na göre PSİKOLOJİK ŞİDDET tanımına girmektedir, kanuna aykırıdır. 

4-TBMM de kabul edilmiş olan Hayvanlar Koruma Kanunu ile sahipli-sahipsiz tüm hayvanlar hissedebilen duygusal varlıklar olarak kabul edilip can kapsamına alınmış ve hakları TCK korumasında yasal güvence altına alınmıştır. Bir hayvanın özgürlüğünü kısıtlamaya veya sahibinden ayırmaya yönelik her türlü teşebbüs, baskı ve karar, sadece sahiplerine değil hayvana da acı ve ıstırap veren şiddet unsurları içerir ve yasalar şiddete karşı insanı nasıl koruyorsa hayvanı da korumaktadır. Sahipli – sahipsiz ayırımı olmaksızın bir hayvanın özgürlüğünün kısıtlanması, sahip olduğu yasal haklarının engellenmesi, zarar vermek veya zarar göreceği herhangi bir durumla tehdit etmek suçtur ve TCK ya göre cezaya tabidir. (EK 2) (MADDE 1. -Bu Kanunun amacı; hayvanların rahat yaşamlarını ve hayvanlara iyi ve uygun muamele edilmesini temin etmek, hayvanların acı, ıstırap ve eziyet çekmelerine karşı en iyi şekilde korunmalarını, her türlü mağduriyetlerinin önlenmesini sağlamaktır.

 5-Türkiye Cumhuriyeti Devleti, hayvanların yaşam haklarına ilişkin ULUSLARARASI sözleşmelere imza atmıştır. Bu bağlamda “Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesinde” açıkça “Hiç kimse bir ev hayvanının özgürlüğünü kısıtlayamaz, her türlü etolojik ihtiyaçlarını karşılamakla sorumludur, gereksiz acı, sıkıntı veya ızdırap çekmesine sebep olamaz, hiç kimse bir ev hayvanını terk edemez” hususları hükme bağlanmıştır. Ayrıca, “Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi” de sahipli hayvanların hiç bir koşul altında terk edilemeyeceğini içermektedir. Sahipli hayvana yönelik rahatsızlık verici ve zorlayıcı, bakılmalarını ve ihtiyaçlarını engelleyici baskılar, kişiye kendi hayvanını terk etmesi, hayvanın acı sıkıntı ve ızdırap çekmesi anlamında baskı oluşturmak demektir ve yasaya aykırıdır. (EK 3) 

6-Öncelikle, 6284 Sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanunun 2.maddesi, “şiddeti ve şiddet mağdurunu” açıkça tarif etmiştir. Bu yasa gereği gücünü ve yetkisini yasalardan alan hayvan sahiplerinin baktıkları hayvanlar nedeni ile sözlü ve psikolojik şiddete maruz bırakılması” 6284 Sayılı Kanuna göre SUÇ teşkil etmektedir. (EK 4…) Hayvanları Koruma Kanunu’nun 12/d.maddesi “Sahiplenilen hayvanlar terk edilemez, ancak yeniden sahiplendirme yapılabilir ya da geçici hayvan bakımevlerine teslim edilebilir.” Şeklinde hükme bağlanmış ve yine hayvan sahibine sorumluluk yüklemiştir. Hayvan sahibine baskı, evcil hayvan sahiplerini duygusal olarak bağlandıkları hayvanların özgürlüklerini kısıtlayıp, etolojik ihtiyaçlarını karşılayamama,  terketme/başkasına sahiplendirme/barınağa bırakma seçeneklerinden birisine zorlayacak ve psikolojik olarak travma yaşanmasına sebep olacaktır. 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Kanunu’nun 2/d maddesi “Şiddet: Kişinin, fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik açıdan zarar görmesiyle veya acı çekmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel hareketleri, buna yönelik tehdit ve baskıyı ya da özgürlüğün keyfî engellenmesini de içeren, toplumsal, kamusal veya özel alanda meydana gelen fiziksel, cinsel, psikolojik, sözlü veya ekonomik her türlü tutum ve davranışı ifade eder” şeklinde hükme bağlanmıştır. Yine yukarıda belirttiğimiz 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Kanunu’nun 2/d maddesi’nde açıkca belirtilen PSİKOLOJİK ŞİDDET tanımına girmektedir. KANUNA AYKIRIDIR ve DAVA KONUSUDUR. 

7-Yargıtay 18.Hukuk Dairesi, 1993/1653 sayılı kararında “Köpek evcil bir hayvan olup günümüzde birçok ailenin beslediği hayvanlardandır. O nedenle, köpeğin bizatihi kendisi, rahatsız edici bir unsur olarak kabul edilemez” diyerek evcil hayvanların sosyal hayatın bir parçası olduğunu onaylamıştır.

8-“Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi incelendiğinde, Hayvanların tıpkı insanlar gibi hak sahibi olabileceği anlaşılmaktadır. Bu düzenleme, hayvanı, “hak ehliyetine sahip olan canlı” kabul etmektedir. Hayvan, aynı insanlar gibi hak ehliyetine sahip kabul edildiğine göre; Borçlar kanunu’nun 27. maddesi uyarınca, taraflar arasında yapılan sözleşmelerin hayvanların kişilik haklarına aykırı düzenlemeler içerip içermediği de göz önünde bulundurulmalıdır. Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 5.maddesinin 1.fıkrası; “Bir insanın desteğine ihtiyaç duyan her hayvan, uygun besleme ve bakımı görme hakkına sahiptir” şeklinde kayıt altına alınmıştır. Bu düzenleme insana, desteğine ihtiyaç duyan hayvanı besleme ve bakımını yapma yükümlülüğü vermektedir. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’ın 90/son maddesi ise; “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. (Ek cümle: 7.5.2004-5170/7 md.) Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır.” şeklinde hükme bağlanmıştır. Buradan hareketle; Uluslararası antlaşmalar ile hak ehliyetine sahip olan hayvanların etolojik ve metabolik ihtiyaçlarını gidermelerini önlemeye yönelik uygulama ve uyarılar, yukarıda bahsi edilen kişilik hakları ile temel hak ve özgürlükler bağlamında: – Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’ın 90/son maddesi’ne – Borçlar Kanunu’nun ilgili maddelerine  Hayvanları Koruma Kanunu’na – Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi’ne AYKIRIDIR ve DAVA KONUSUDUR” 

 Değerli Site Yöneticileri, Kat Mülkiyeti Kanunu ve Yönetim Planlarında yer alan ‘’ortak kullanım alanlarında hayvan beslenemez’’ maddesi ve Hayvan Haklarına ilişkin yaptığımız bu yasal bilgilendirmeler çerçevesinde site yönetiminizce ‘’Yönetim planı gereği’’ gerekçesiyle evlerde sahipli hayvanların bakılamayacağı veya bahçeli alanlarsa sahipsiz hayvanlara bakılamayacağı kararı hayvan sahiplerinin hem bizatihi kendi kişilik hakları hem de sahibi oldukları hayvanların yaşam haklarının ve özgürlüklerinin ihlali açısından adli ve idari şikayet haklarını doğurur. Yukarıda maddeler yasal hükümler çerçevesinde sahipli ve sahipsiz hayvanların haklarının ihlali anlamına gelen eylemlerin sonlandırılmayıp, bu hukuksuz kararın kaldırılmaması durumunda Hayvan Haklarını Koruma Federasyonu olarak adli mercilere suç duyurusu yapılıp, tüm kurumların hareke geçirileceğinin bilinmesini isteriz.  Valilik Makamı ve Kaymakamlık başta Tarım Orman Bakanlığı DOĞA Koruma Milli Parklar Genel Müdürlüğü Bölge ve İl Müdürlüğü, İçişleri Bakanlığı Çevre, Doğa ve Hayvanları Koruma Şube Müdürlüğü ekiplerince sitenizdeki sahipli ve sahipsiz hayvanların yaşam hakları ihlali nedeniyle koruma ve tedbir ile cezai işlemler talep edileceğinin bilinmesini isteriz. Öncelikle ve samimi temennimiz, sorunun insani boyutta çözülmesidir. Bu yasal bilgilendirmeler doğrultusunda site yönetimince uygulanan hukuksuz kararın ivedilikle kaldırılıp tüm site sakinleri, ilgili kişiler ve görevlilerinizin bilgilendirilmesini talep ediyoruz. Sosyo kültürel üst düzeyde insan yapısına ve sorumluluk duygusuna sahip olan yönetiminizin hayvan haklarını ihlal edecek hukuksuz bir kararı hem yasal hem insani ve hem de 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ile Türkiye’nin imza attığı Hayvanların Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşmeler bağlamında sürdürmeyeceğine  inanıyoruz. Saygılarımızla

EKLİ MADDELER:Ek.. 1..7332SAY. HAYVANLARI KORUMA KANUNU İle Türk Ceza Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun

 Ek…2…EV HAYVANLARININ KORUNMASINA DAİR AVRUPA SÖZLEŞMESİ ve HAYVAN HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ

 EK. 3….6284 Sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun

 Ek .1…7332 Sayılı HAYVANLARI KORUMA KANUNUMADDE 1. – Bu Kanunun amacı; hayvanların rahat yaşamlarını ve hayvanlara iyi ve uygun muamele edilmesini temin etmek, hayvanların acı, ıstırap ve eziyet çekmelerine karşı en iyi şekilde korunmalarını, her türlü mağduriyetlerinin önlenmesini sağlamaktır. 

MADDE 4. – Hayvanların korunmasına ve rahat yaşamalarına ilişkin temel ilkeler şunlardır:

 a) Bütün hayvanlar eşit doğar ve bu Kanun hükümleri çerçevesinde yaşama hakkına sahiptir.

 b) Evcil hayvanlar, türüne özgü hayat şartları içinde yaşama özgürlüğüne sahiptir.

 c) Hayvanların korunması, gözetilmesi, bakımı ve kötü muamelelerden uzak tutulması için gerekli önlemler alınmalıdır.

 Ek…2..EV HAYVANLARININ KORUNMASINA DAİR AVRUPA SÖZLEŞMESİ : TBMM tarafından 4934 sayılı kanun ile uygun bulunarak kanun hükmünde sayılan 18 kasım 1999 tarihinde Strazburg’da Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi imzalanmıştır. Sözleşme Madde 3 Hayvanların Refahı İçin Temel Kurallar

 1- Hiç kimse bir ev hayvanının, gereksiz acı, sıkıntı veya ızdırap çekmesine sebep olamaz.

2- Hiç kimse bir ev hayvanını terk edemez. 

HAYVAN HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ: Birleşmiş milletler Eğitim, Bilim ve kültür Örgütü (UNESCO) tarafından 15 Ekim1978 de Paris UNESCO evinde HAYVAN HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ İlan edilmiştir. Bu metin 1989 yılında Hayvan Hakları Birliği tarafından tekrar düzenlenerek 1990 yılında UNESCO Genel Direktörü’ne sunulmuş ve aynı yıl halka açılmıştır. Bu bildirgenin 5. maddesinin 1 ve 2. fıkralarında 

1-) bir insanın desteğine ihtiyaç duyan her hayvan uygun besleme ve bakımı görme hakkına sahiptir 

2-) Hiçbir koşul altında terk edilemez veya adil olmayan bir şekilde öldürülemezler’’ düzenlemesi bulunmaktadır. Bu düzenleme insana desteğe ihtiyaç duyan hayvanı besleme ve bakımını yapma yükümlülüğünü yüklemektedir. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 90/son maddesi ‘’ Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar KANUN HÜKMÜNDEDİR. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. (Ek cümle: 7.5.2004-5170/7 md.) Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır.

 EK 3…. 6284 Sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun 2.Madde: Şiddeti ve Şiddet Mağduru’nu tarifi: 

ŞİDDET: Kişinin, fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik açıdan zarar görmesiyle veya acı çekmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel hareketleri, buna yönelik tehdit ve baskıyı ya da özgürlüğün keyfî engellenmesini de içeren, toplumsal, kamusal veya özel alanda meydana gelen fiziksel, cinsel, psikolojik, sözlü veya ekonomik her türlü tutum ve davranışı ifade eder.

 ŞİDDET MAĞDURU: Mütekabiliyet ilkesi çerçevesinde uyruğuna bakılmaksızın, Kanunda şiddet olarak tanımlanan tutum ve davranışlara doğrudan veya dolaylı olarak maruz kalan ya da kalma tehlikesi bulunan kişiyi ve şiddetten etkilenen veya etkilenme tehlikesi bulunan kişiyi ifade eder. Şeklinde tanımlayarak hükme bağlamıştır.


Yorumlar
* Bu e-posta internet sitesinde yayınlanmayacaktır.